Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Bir şeyi saklamak istiyorsan, onu ortada bırak" der eskiler. Yazdıklarımı okumasın diye, şiirlerimi onun hiçbir zaman okumadığı şiir kitaplarının sayfalarına yazdım ben şairlerden özür dileyip. Bir köşeye kıvrılır benim dizelerim, az kayın öteye diye rica minnet. Kime yazıyorsun bunları dediğinde, hiçbir cümlede kendine rastlamadığında,
Mutlu Aşk Yoktur İnsan her şeyi elinde tutamaz hiç bir zaman Ne gücünü ne güçsüzlüğünü ne de yüreğini Ve açtım derken kollarını bir haç olur gölgesi Ve sarıldım derken mutluluğuna parçalar o şeyi Hayatı garip ve acı dolu bir ayrılıktır her an Mutlu aşk yoktur Hayatı Bu silahsız askerlere benzer Bir başka kader için giyinip kuşanan Ne yarar var
Reklam
Papatya ve Yakamoz'un hikâyesinin devamı ...
Aşk lafını ağzına almazdı Yakamoz. Nerede aşık görse garipser, aşk acısı gördü mü dayanamaz, gülerdi. Çok ketumdu, kimseye hiçbir şey söylemezdi. Bir kadının onu seveceğine inanmazdı, gerçek aşkın onu bulacağına ihtimal bile vermezdi. Sonra bir gün onu gördü, onu Papatyasını bakmaya kıyamadığı o narin çiçeğini hayatında hiç böyle hissetmemişti.
Anlamlı ve güzel bir hikaye. Uzun bir hikaye.. Papatya ve yakamoz..
Papatya Yakamoz'un yazdıklarından çok etkilenmişti. Bu nasıl sevmek böyle, Yarabbi, diyordu kendi kendine. Normal bir insan hiç böylesine bir yorumlama yapabilir miydi? Hoş, Yakamoz'a bunları yazdıran yegane güç, yegane ilham kendisinin de belirttiği üzere Aşktı. Zaten öyle değil midir, şiirden en çok nefret edenlerimiz bir kere
Mona Roza
Mona Roza, siyah güller, ak güller Geyvenin gülleri ve beyaz yatak Kanadı kırık kuş merhamet ister Ah, senin yüzünden kana batacak Mona Roza siyah güller, ak güller Ulur aya karşı kirli çakallar Ürkek ürkek bakar tavşanlar dağa
İçime yağıyor yağmur,ıslatıyor her yeri Kuru kalmıştı oysa dışarıda sokaklarım. Saklanıyor isli aynalarda türlü suretlerim, Satırların arasında ürkek kelimelerimi arıyorum. Bir tanıdık koku sızlatıyor burnumu Yamalı bir hırkanın sırtımda duruyor sıcaklığı Ayağımda ise pembe naylon pabuçlarım. Avucumda hala ağzımı tatlandıran cam şekerleri Bir
Reklam
Sus Gönlüm
Bazen, uzaklaşmak gerekir yakınlaşmak için, Bazen, hatırlamak gerekir hatırlanmak için, Bazen, ağlamak gerekir açılmak için, Bazen, anmak gerekir anılmak için, Bazen de susmak gerekir duymak için, Eğer çok konuşmak faydalı olsaydı, iki ağzın ve bir kulağın olurdu. Onun için, çok dinleyip az konuşmak gerek! Eğer susarsan, konuşman daha aydınlık
Ahir Zamanın Şairi
Şak şak yapamaz elleri, Doğruyu söyler dilleri, Bilmez kirli emelleri, Ahir zamanın şairi, Konuşacak dost yok tektir, Yalnızlığı çekecektir, Asla sevilmeyecektir,
Cemil Meriç günlüğüne şöyle yazmış; 8 Mayıs 1963 ZAMANA DAİR, TAGOR Zamanı saçlarından yakalamak, yayından fırlayan oku tutmaktan güç. Zaman kimine göre adem'in tâ kendisi, kimine göre varlığın. Ya sen onu heykel yapacaksın, şiir yapacaksın, beste yapacaksın; ya bir avuç toprağa kalbedecek zaman seni. Zaman bir kovan, zaman bir kumaş, zaman dost, zaman düşman. Zaman sensin. Zaman senin kozan. Zaman sevgili, Nemesis: Zaman. Batan bir gemidesin dostum, Sahiller görünmüyor. Yıldızları söndürmüş fırtınamın soluğu. Bu batan gemi sensin dostum. Ücrâ adasinda Robenson batan gemilerden enkaz taşır. Senden ne kalacak Robensonlara? Zaman bir güve gibi kemiriyor uzviyetini. Her kış yaprakların dökülüyor, her yaz çiçeklerin..
Reel yaşamımda hayalleri rafa kaldırıyorum Bambaşka bir çizik atıyorum desensiz defterime Bir gülücük konduruyorum belli belirsiz Bir gözyaşı ıslaklığı kadar naif ve manidar Evrensel bahçemin nadide çiçekleri başka bir atmosferi solumak istiyor Benliğimse asılı kalacağı bir ruhun gözlerinde kaybolmayı tahayyül ediyor Yakut gözler bir ışık kümesine hapsolmayı arzuluyor Bir yıldıztozu parlaklığında var olma nedenini arıyor Gözlerim uzakları yakın etmekle meşgulken Gönlüm zaman nedir anlamıyor Hazan mevsimi başlıyor Sert kışların yaşanacağı hissiyatı zihnime zuhur ediyor Yanındayken her mevsimin bahar olacağı fısıltısı ise Kulağa hoş geliyor... 13/8/2023 Pınar PEKĞÖZ
Reklam
MONA ROSA Mona Roza, siyah güller, ak güller Geyvenin gülleri ve beyaz yatak Kanadi kirik kus merhamet ister Ah, senin yüzünden kana batacak Mona Roza siyah güller, ak güller
AKSİ KAVRAYIŞ DÜZENİ
Salak ve aklı yozlaşmış bir toplum, Boşa geçen bir günün daha içinde. Desen ki her gerçeği, Müptezel bir gayede sığmaz, sıkışamaz bir yere. Bitmiş, tükenmiş veya vazgeçmiş, İşte bütün şarlatanlık bu. Yolunu gözlediği hiçlik,
Papatya& Yakamoz [9-13]
Papatya Yakamoz'un yazdıklarından çok etkilenmişti. Bu nasıl sevmek böyle, Yarabbi, diyordu kendi kendine. Normal bir insan hiç böylesine bir yorumlama yapabilir miydi? Hoş, Yakamoz'a bunları yazdıran yegane güç, yegane ilham kendisinin de belirttiği üzere Aşktı. Zaten öyle değil midir, şiirden en çok nefret edenlerimiz bir kere
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.